KİTAP DOSTU ÇİZGİ FİLMLER-II

Dr. Öğretim Üyesi Fadime ŞİMŞEK İŞLİYEN

Canım Kardeşim

Image result for canım kardeşim mine ve müge

Çizgi film Müge ve Mine adlı iki kardeşin anneleri, babaları ve kedileri Mıncır’la yaşadıkları gündelik olayları konu ediniyor. Müge ilkokula gidiyor, Mine ise henüz okula gitmiyor. Müge ile Mine’nin evleri kitap anlamında oldukça zengin. Evin salonunda bir kitaplık yer alırken, TV ünitesinin alt bölmesi de yine kitaplara ayrılmış. Salonda ayrıca evin kedisi Mıncır için de bir okuma köşesi yapılarak buraya da yine küçük bir kitaplık konulmuş. Çünkü Mıncır, bir bölümde kendisinin de dile getirdiği gibi “diğer kedilerden farklıdır. O kitap okumayı çok sevmektedir.” Müge ile Mine’nin annesi Lale de okumayı seven bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Lale’yi birçok farklı bölümde salonda kitap okurken görüyoruz -ki bu benim çok sevdiğim ayrıntılardan biridir- . Bazı bölümlerde ise okuma eylemini evin büyük kızı Müge’nin gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bu anlamda Canım Kardeşim sıklıkla kitap okuma vurgusu yapan ‘kitap dostu’ bir çizgi film.

Canım Kardeşim’in ‘Kitap Okumak Güzeldir’ adlı bölümü, kitaba ve kütüphaneye ilişkin hazırlanan önemli bir bölüm olarak dikkat çekiyor. Bu bölümde Müge okuduğu kitaptan, içinde hiç resim olmadığı için sıkılır ve kitabı okumakta zorlanır. Bu sırada Lale Hanım, kızlarının odasına gelir. Müge kitapla ilgili sıkıntısını annesi ile paylaşır. Bunun üzerine anneleri kitapların her zaman resimli olamayacağını üstelik bunun hiç de kötü bir şey olmadığını söyler. Kızlarını ikna etmek için konuşmasını şöyle sürdürür: “Resimleri olmayan kitaplarda okuduğunuz her satırı, her olayı, her anı hayal edebilirsiniz. Hayal dünyanız genişler. Hem kitap okuyunca birçok yeni arkadaş tanırsınız. Kitaplar sizi alır bambaşka yerlere götürür. Adeta dünyayı gezersiniz.” Lale Hanım, kızları ile kitaplar üzerine sohbet ederken babaları Galip eve gelir. O da sohbete katılır. Ve birden aklına çocuklarını kütüphaneye götürme fikri gelir. Hep birlikte kütüphaneye giderler. Galip, kütüphanede kızlarına öncelikle sessiz olmaları gerektiğini öğretir. Ödünç almak için ‘küçük motosiklet dünyayı dolaşıyor’ adlı bir kitabı seçerler. Bunun üzerine hayal kurmayı çok seven Mine yine renkli hayallere dalar. Mine’nin hayallerinde küçük motosiklet, gece olduğunda kitaptan dışarı çıkar. Tüm arkadaşlarını uyandırır. Ve kitapların içinden teker teker oyuncak trenler, ayılar, uçaklar çıkar. Hep birlikte kütüphanede istedikleri gibi dolaşırlar. Ablasının ve babasının kendisine seslendiğini duyan Mine hayallerini bir kenara bırakarak gerçek dünyaya döner. Seçtikleri kitabın öyküsünü bir an önce öğrenmek için eve dönerler. Çocuklar kütüphaneyi çok sevmişlerdir. Mine de okumayı öğrenmek için artık çok isteklidir. Babası ona, ‘okumayı öğreninceye kadar istediği kitabı okuyabileceğini’ söyler.

Bu bölümde aslında kitaplar hakkında çocuklara son derece önemli bilgiler verildiğini görüyoruz. Ayrıca kitapların çocukların hayal gücünü nasıl harekete geçirdiği, Mine’nin hayal dünyası üzerinden oldukça renkli bir şekilde yansıtılıyor. Bununla birlikte söz konusu bölümün, çocukların çok küçük yaşlardan itibaren kütüphaneler ile tanıştırılması gerektiğine işaret etmesi açısından da dikkate değer olduğunu düşünüyorum. Ve son bir not: Çizgi filmin sonunda babasının Mine’ye ‘okumayı öğrenene kadar ona istediği kitabı okuyabileceğini’ söylemesi, çocuğun okuma alışkanlığı kazanmasında, ebeveynlerin etkin bir rol oynadığını göstermesi adına oldukça önemli.  

Rafadan Tayfa

Image result for rafadan tayfa poster

Çizgi film, Akın, Kamil, Hayri ve Mert’ten oluşan ve kendilerine ‘Rafadan Tayfa’ adını veren dört çocuğun mahallelerinde yaşadıkları olayları konu ediniyor. Çizgi filmde genellikle mahalle yaşamında yer alan dostluk, dayanışma, yardımlaşma gibi temalar işleniyor. Çizgi filmin ana karakterlerinin tümü okula giden dolayısıyla da okuryazar olan çocuklardan oluşuyor.

Yerli yapımlar arasında sanırım okuma temasına en sık yer veren çizgi film Rafadan Tayfa. Çizgi film karakterleri birçok bölümde kitap, gazete ve dergi okurken görülüyor. Çizgi filmde kitabın yanı sıra gazete ve derginin de yer alıyor olması ayrıca takdire şayan. 

Rafadan Tayfa’nın iki bölümünde kütüphane temasının işlendiğini görüyoruz. ‘Yumak’ın Kulübesi’ adlı bölümde kahramanlarımız, bir yandan Hayri amcanın köpeği Yumak için bir kulübe yapmaya çalışırken bir yandan da Akın’ın gizli gizli gittiği yerin izini sürerler. Akın kendisine, “nerelerdesin” diye soran arkadaşlarına, “öyle güzel bir yerdeydim ki…” diye cevap verir. Bunun üzerine Kamil, “maça mı gittin yoksa” diye sorar. Akın, “hayır” der ve arkadaşlarına gittiği yere ilişkin birkaç ipucu verir: “Boş girersin dolu çıkarsın. Orada çok sessiz olmamız gerekir. Bazen parmak ucunda yürümeliyiz sessiz sessiz.” Bölüm sonunda abisi ve arkadaşları Akın’ın nerede olduğunu bulur. Akın kütüphaneye gitmektedir. Ve Yumak için önerdiği kulübe tasarımını da orada okuduğu kitaplardan öğrenmiştir. Bunun üzerine Hayri, Mert ve Kamil de kütüphaneye gitmeye karar verirler.

Rafadan Tayfa’nın ‘Zihin Kütüphanesi’ adlı bölümünde ise kütüphane bu kez bir metafor olarak

karşımıza çıkıyor. Mert bir dergide okuduğu yazıyı arkadaşları ile paylaşır: “Bilim adamlarına göre insan hafızası bir çeşit kütüphaneye benziyormuş. Yaşadığımız olaylar, anılar, bilgiler bir kitaplıkta gibi saklanıyormuş. Eğer kütüphanene yani zihnine hâkimsen, odaklanarak hafızanı çok daha iyi kullanabiliyorsun.” Bunun üzerine Rafadan Tayfa ekibi, ‘isim şehir hayvan’ oyununu oynarken bu bilgiyi test etmeye çalışırlar. Ve seyirci sırayla karakterlerin zihinlerine konuk olur. Mert’in zihni tıpkı okuduğu haberdeki gibi bir kütüphaneye benzemektedir. Oyun oynarken aradığı bilgiyi kütüphanenin bilgisayarına yazar, bu şekilde bilginin kayıtlı olduğu rafa ulaşır. Hayri ve Kamil’in zihinleri ise Mert’in ki kadar düzenli değildir. Çünkü onlar Mert’ten daha az kitap okumaktadırlar.  

Nane Limon

Image result for nane limon poster

Nane Limon, Nane ve Limon adındaki iki kardeşin gündelik yaşamlarında başlarından geçen olaylara ilişkin bir çizgi film. Çizgi filmin diğer karakterleri de yine adlarını sebze ve meyvelerden alıyor. Örneğin Nane’nin en yakın arkadaşı Çilek, Limon’un en yakın arkadaşı ise Biber’dir.

Nane Limon kütüphane temasını işleyen sayılı çizgi filmlerden biri olması itibariyle önem taşıyor. Çizgi filmin ‘Kütüphane’ adlı bu bölümü aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı 4. sınıf Türkçe ders kitabında da ‘izleme-dinleme’ metni olarak kullanılıyor. Bu bölümde Limon ile Biber, fen bilgisi öğretmenlerinin verdiği araştırma ödevi için Turp abinin önerisi ile kütüphaneye giderler. Turp abi orada, aradıkları konuyla ilgili fen bilgisi kitaplarının en arka rafında, eski kalın bir kitap olduğunu söyler. “O kitabın ilk sayfalarında işinize yarayacak çok önemli bir bilgi bulacaksınız” diyerek onları okulun kütüphanesine yönlendirir. İkili kütüphaneye adım atar atmaz, ‘sessiz olmaları’ konusunda öğretmenleri tarafından uyarılır. Çünkü şimdiye dek hiç kütüphaneye gitmemişlerdir. Ve orada nasıl davranılması gerektiğini bilmemektedirler. Aradıkları kitabı bir türlü bulamazlar. Bunun nedeni ise kitapların raflarda alfabetik sıraya göre dizilmiş olduğunu bilmemeleridir. Bu bilgiyi o sırada kütüphaneye gelen arkadaşları Çilek’ten öğrenirler. “Kitaplar harf sırasına göre mi dizilir?” diyerek şaşkınlıklarını ifade ederler. Uzun aramalar sonucunda Turp abinin söylediği kitabı bulurlar. Kitabın ilk sayfalarında ellerine bir not geçer. Bu notu Turp abi onlar için bırakmıştır. Kâğıtta şunlar yazmaktadır: “Emek harcanmadan asla başarıya ulaşılamaz sevgili öğrenciler. Bunu asla aklınızdan çıkarmayın. Araştırmaya devam edin.” Bunun üzerine Limon ve Biber hatalarını anlarlar. Ve araştırmaya devam ederler. Kütüphanede kendi konularına ilişkin çok sayıda kitap bulurlar ve ödevlerini hazırlarlar. Öğrendikleri yeni bilgiler sayesinde bir de deney yapmaya karar verirler. Sınıftaki sunumlarında bu deneyi de kullanırlar.

İbi

Image result for ibi çizgi film poster

Kitap dostu çizgi filmlerden bahsetmişken İbi’ye değinmeden geçmeyelim. Çizgi film İbi ve yakın arkadaşı Tosi’nin, ‘Baldiyar’ adında eski bir atlası bulmak için çıktıkları yolculukları konu ediniyor. Çizgi filmin bir bölümünde bu ikilinin yolları kütüphane şehri Sobo’ya düşüyor. Bu bölüm ana tema olarak olmasa bile yine de içeriğinde kütüphaneye yer vermesi itibariyle burada anılmayı hak ediyor. Kütüphane şehri Sobo adından da anlaşılacağı gibi devasa bir kütüphaneyi andırıyor. Çünkü şehrin binaları kitap şeklinde tasarlanmış. Bu şehirdeki insanlar boyunlarına astıkları kitaplarla geziyorlar. Bu bölümde ayrıca İbi ve Tosi’nin yolu bir kütüphaneye de düşüyor. Orada, kitapların içinde kaybolmuş engelli bir kütüphane görevlisine yardım ediyorlar. Birkaç farklı konuya birden dikkat çekmesi adına önemli bir bölüm. Bu arada Sobo’nun tüm kitapseverlerde “keşke bu şehir gerçek olsa hissi” uyandıracağına da hiç şüphem yok.

Bitirirken…

Buraya kadar çocuklara kitap sevgisi ve kütüphane merakı aşılayan çizgi filmlerden söz etmeye çalıştım. Ama bir de biz yetişkinleri de okuma eyleminin içine dahil eden çizgi filmler var. Mesela Niloya’nın bir bölümünde annesi uyumadan önce Niloya’ya masal okuyor. Bir başka bölümdeyse annesi Niloya’ya karne hediyesi olarak kitap armağan ediyor.

Aslan adlı çizgi filmin bir bölümünde Aslan, Mehmet ve Zeynep, içinde maketlerin yer aldığı ‘denizaltı’ adındaki bir kitaptan yola çıkarak, kitapta anlatılanlara ilişkin kendileri de maketler hazırlamaya karar veriyorlar. Aslan’ın dedesi de çocuklara bu konuda yardımcı oluyor.

‘Elif ve Arkadaşları’ adlı çizgi filmde ise öğretmenleri anaokulunda onlara kitap okuyor. Sonra tüm sınıf o hikâyeyi bir oyun olarak canlandırmaya çalışıyor.

Görünen o ki çizgi filmler yalnızca çocuklara değil ebeveynlere ve eğitimcilere de bir mesaj yolluyor. O halde aldık biz o mesajı. O iş bizde değil mi sevgili ebeveynler ve öğretmenler… 

(Visited 421 times, 1 visits today)

Comments are closed.