HALK VE ÇOCUK KÜTÜPHANELERİNİN KULLANICI GÖZÜNDEN DEĞERİ

Giriş:

Halk kütüphanesi ve çocuk kütüphanesi merkezlerimizin ülkemizde kullanıcılar tarafından kullanım farklılıklarını ölçmek amacıyla Kütüp-Anne Platformu kapsamında bir anket yapılmıştır. Çalışmanın amacına uygun hazırlanan bu ankette; kullanıcıların eğitim durumları dikkatte alınarak 224 kullanıcımıza bu anket uygulanmıştır.  Anket sonuçlarına göre; 223 kullanıcının cevapları kabul edilerek, bir kullanıcının anket sonucunun değerlendirilmesi kabul edilmemiştir.

 

Yöntem:

Anketi oluşturan 16 soru bulunmaktadır.  Anket veri sonucuna göre; kullanıcılara sorulan, yaş ve şehir soruları dikkatte alınmamıştır.  Bunun yerine bağımsız değişken sorusu olan kullanıcıların eğitim durumu dikkate alınarak anket sonuçları yorumlanmıştır.  Bağımsız değişkenimize göre değişecek olan bağımlı değişkenleri oluşturan 13 soru anketimizde bulunmaktadır.

Sorular genel olarak; kütüphane merkezlerinin kullanıcılar tarafından ne sıklıkla kullanıldığı, hangi saat aralığında kullanıcılar kütüphane kullanımında aktif olduğu, kullanıcıların yeni kütüphane hizmetlerinden haberdarlığı ve kütüphane kullanımının kullanıcılar tarafından hangi amaçla kullanıldığı tespit etmek amacıyla hazırlanmıştır.

Anket Çalışmasında Elde Edilen Bulgular:

Tablo 1: Eğitim Durumu

Tablodan anlaşıldığı gibi anket çalışmasına katılan 223 kişinin; 49 kişisi yüksek lisans öğrencisi, 130 kişisi lisans öğrencisi, 22 kişisi ön lisans öğrencisidir. Geriye kalan 22 kişi örgün eğitimde yer alan öğrencilerdir.  Yüzdelik dilime göre; lisans öğrencileri,  anket çalışmasının %58,30 kısmını oluşturarak bu anket uygulamasında en fazla yer alan eğitim düzeyidir. En az ise;  %0,45 oranında olan ortaokul öğrenci grubudur.

Tablo 2: Kütüphaneyi hangi sıklıkla kullanıyorsunuz?

Kullanıcının kütüphane mekan kullanımının sıklık oranları; 223 kullanıcıdan sadece 14 kullanıcısı kütüphaneyi düzenli olarak her gün kullandığı saptanmaktadır.  Hiç kullanmayanların sayısı ise; 40’dan fazla olduğu görülmektedir.  Bu durumu yüzdelik dilimlerine göre ele alırsak; %6,28 oranında her gün kütüphaneden yararlanan kullanıcı bulunurken, %19,28 oranında kütüphaneden yararlanmayan kullanıcı bulunmaktadır.  Elde edilen bu veriler doğrultusunda; kütüphane hizmetlerinden yararlanma bilgisine sahip olmayan bireylerin yeterince kütüphane ortamına ilgi duymadığı saptanmıştır.  Eğitim düzeyinin verdiği çalışma ve araştırma kabiliyetinin etkisi ile toplam da 223 kullanıcının 180’ni eğitim ve öğretim amaçlı olarak kütüphane merkezlerini kullanmaktadır.   Bir kez kullananların oranı; %12,11 iken haftada bir ya da birkaç kez kullananların oranı; %16,59’dur. Bunun dışında kullanıcıların ayda bir ya da birkaç kez kullanım oranı %45,74 olması ile diğer oranlardan daha yüksek bir değere sahip olduğu saptanmaktadır.  Anket sorularından bir diğer tekli soru ise;  dijital ve sosyal medya da kütüphanelerin etkinliklerine ait sayfaların bulunması ve buralarda çevrimiçi eğitimlerin verilmesi ile alakalıdır. Kütüphane web sayfaların artması ile kullanıcıların %94,62 düzeyinde kütüphaneye olan ilgilerinin artacağı bilgisi anket sonuçlarından elde edilmiştir.

Tablo 3:   Kütüphaneyi genellikle hangi saatler arasında kullanıyorsunuz?

 

Anket sonuç verilerinin bir diğer konusu; kullanıcıların kütüphane ortamlarını hangi saat aralığında kullandığı konusudur.  Tablo 3’deki verilerde görüldüğü gibi 223 kullanıcının sadece 201 kullanıcısı bu soruyu cevaplamıştır.  Sabah saatlerini gösteren 08.30-10.00 aralığı  %6,47 oranında iken akşam saatleri 17.00-22.00 aralığı %16,42 oranında olması ile sabah vaktinden daha yüksek kullanım oranı sahip olduğu saptanmıştır.  11.00-12.30 aralığı;  sabah vaktine göre %8,95 oranında daha yüksek olduğu görülmektedir. Tablo 3’ün gösterdiği verilere dayanarak kütüphane mekanını en fazla kullanma oranına (%61,69)  sahip olan saat aralığı ise; 12.30-17.00 aralığıdır.

Bu doğrultuda; kütüphanelerde kullanıcı tatmini sağlamak için öğleden sonraki zaman aralıklarında kullanıcılara daha iyi hizmet sunulması gerekmektedir. Bu hizmetlerin potansiyel kullanıcılara doğru bir biçimde sunulması için kütüphane hizmet tanıtımları yapılmalıdır. Çünkü anket sonuçlarına göre; %50,45 oranında halk kütüphanelerinin hizmetleri hakkında bilgi sahibi olmayan potansiyel bir kullanıcı grubu olduğu saptanmıştır.

‘Halk kütüphanelerinin hizmetlerinden haberdar mısınız?’ sorusuna, 222 kullanıcı yanıt vermiştir. Bu yanıtların içerisinden 112 kullanıcının halk kütüphanelerinin sunmakta olduğu hizmetlerden haberdar olmadığını belirten ‘Hayır’ yanıtını seçtikleri tespit edilmiş ve geriye kalan %49,55’lik dilimde ise 110 kullanıcı halk kütüphanelerinin hizmetlerinden haberdar olduğunu belirten ‘Evet’ seçeneğini seçtikleri görülmüştür.

Bir diğer kurum niteliği taşıyan; çocuk kütüphanelerinin sunduğu hizmetlerin kullanıcı farkındalık durumu, halk kütüphanelerinin farkındalık durumuna yakın bir sonuç vermektedir.  Anket sonuçlarına göre; 223 kullanıcı içerisinden 178 kullanıcın çocuğu olduğu saptanmıştır.  Yüzdelik dilime göre; bu oran %79,82 iken çocuğu olmayan kullanıcı oranı %20,18’dir.  Çocuğu olan kullanıcıların %57,27 oranında çocuk kütüphanelerine üye olmadıkları ortaya konulmuştur. Çocuğunu doğduğu andan itibaren kütüphanelere üye olabileceğini bilmeyenlerin oranı ise; %54,71’dir.

 

Halk kütüphanelerinin içerisinde yer alan çocuk bölümüne kullanıcı ilgi durumu müstakil çocuk kütüphanelerine göre daha az oranda olduğu saptanmıştır. Anket sonuç analizine bakılarak; halk kütüphanelerinde bulunan çocuk bölümüne kullanıcı tarafından sıklıkla gidilme oranı %4,48 ve %37,67 oranında ‘hiç kullanmıyorum’ yanıtını oluşturan kullanıcı grubu bulunmaktadır. Haftada bir ya da birkaç kez gidenlerin oranı %13 iken; ayda bir ya da birkaç kez gidenlerin oranı %35 olduğu görülmüştür. Halk kütüphanelerinin çocuk bölümüne kullanıcı ilgisini arttırmak amacıyla; çocuk ve büyüklere yönelik eğitim seminerleri düzenlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu eğitim seminerleri içerisinde çocuk bakımı, masal okuma gibi eğitimler düzenlenmesi ile %94,62 oranında kullanıcılar tarafından kütüphane kullanım sıklığı artacağı tespit edilmiştir.

Kullanıcılar, halk kütüphanesinin içerisinde bulunan çocuk bölümüne yeterince ilgi duymadıklarını anket analizlerinde belirtmişlerdir. Bunun yerine; çocuklar için düzenlenen ve yapılan hizmetlerin ayrı bir yerde olmasının kütüphane kullanım açısından daha iyi olacağını vurgulamışlardır.  Müstakil çocuk kütüphanelerinin toplum içerisinde yaygınlaşmasını isteyen kullanıcı oranı %98,65 dayanırken yaygınlaşmasını istemeyen kullanıcı oranı sadece %1,35 olduğu saptanmıştır.

Anket veri sonuçlarına dayanarak; müstakil çocuk kütüphanelerin yaygınlaşması için çalışmalar yapılması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca; halk kütüphanelerinde ve çocuk kütüphanelerinde (masal saati, heykeltıraş-seramik, ebru kursu vs.) gibi etkinliklerin artırılması ile kullanıcıların kütüphane ortamlarında vakit geçirecekleri süreninde artacağı anket veri sonucunda saptanmıştır. %95,96 oranında kullanıcıların sanatsal faaliyet çalışmalarını kütüphane ortamlarında görmek istedikleri anket sonuç verilerinde açıklanmaktadır.

Son olarak; halk kütüphanelerinin ve çocuk kütüphanelerinin kullanıcılar tarafından ne ifade ettiğini ortaya koyabilmek için kullanıcıların birden fazla seçeneği işaretleyebildikleri bir soru hazırlanmıştır. Bu soru kalıbı ‘Kütüphaneyi hangi amaçla kullanıyorsunuz?’ şeklindedir. Bu soruyu yanıtlayan kullanıcı sayısı ise; 207’dir.  Soruyu yanıtlayan kullanıcıların, birden fazla seçeneği seçtikleri için seçeneklerin ağırlık ortalamaları ön planda tutulmuştur.

Kullanıcıların kütüphane ortamında; araştırma yapması, kitap okuması, boş zamanlarının değerlendirilmesi, referans kaynaklarından yararlanması gibi faaliyetlerin 1,26-1,48 düzeyinde değiştiği görülerek ağırlık ortalamaların arasında en düşük oldukları saptanmıştır. Kütüphanelerin başlıca amacı olan kitap okuma faaliyeti seçenekler arasında en düşük oranla 1,26 ağırlık ortalamasına sahiptir.  Ağırlık ortalamasının en yüksek olan seçenek ise; ‘film izlemek’ seçeneğidir. 3,06 oranında ortalamaya sahip olması, kütüphane kullanıcılarının kütüphane ortamını film indirmek için kullandığı kanıtlamaktadır.

Bir diğer yüksek oran ise ; ‘Arkadaşlarla buluşmak’ seçeneğidir. Bu seçeneğin ağırlık ortalaması 2,28 iken kulüplere katılmak, sosyalleşmek, seminerlere katılmak ve kütüphaneciden yardım almak gibi seçeneklerin ağırlık ortalamaları 1.51-1,95 düzeyinde değişmektedir.

Gazete ve dergi okumak, ücretsiz eğitimlerden yararlanmak ve e-kaynakları kütüphane içerisinde kullanmak, bilgisayar gibi teknoloji araçlarından yararlanmak seçeneklerinin genel olarak 1,54-1,69 düzeyinde ağırlık ortalamalarına sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu seçeneklerin  ‘Film izlemek (3,06) ‘ seçeneğinin ağırlık ortalamasından düşük olmaları kullanıcıların bu hizmetleri sadece eğitim alanda kullandıklarını göstermektedir.  Kütüphaneciden yardım almak düzeyi 2,05 ağırlık ortalamasına dayanırken fotokopi hizmetinden faydalanmak 2,22 düzeyinde bir ağırlık ortalamasına sahip olduğu belirlenmiştir.

 

Sonuç ve Öneriler:

Halk kütüphaneleri, toplumun kültürel değerlerini koruma, bireylerin bilgi gereksinimlerini karşılama ve toplumdaki bireylerin birbirleri arasındaki iletişimlerini kuvvetlendirmede önemli bir yapı taşı unsurudur.  Çocuk kütüphaneleri ise; çocuk kullanıcılarının gelecek hayatlarında bilgi araştırma kabiliyetlerini geliştirmelerine yardımcı olmak ve eğitimde daha başarılı bir bireyler olmaları için oluşturulan farklı bir yapı taşıdır.  Bu duruma bağlı olarak; araştırma kapsamında ortaya çıkan temel sonuçların değerlendirilmesi ile gelecekteki halk kütüphaneleri ve çocuk kütüphanelerini kullanıcılar tarafından ilgi odağı haline gelmesi için yapılması gerekenler şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Ankette kullanıcı beyanlarından yola çıkarak; halk kütüphanelerinin çocuk kütüphanelerinden ayrılması gerektiği düşünülmektedir. Bu durumda ülke genelinde müstakil çocuk kütüphanelerinin artması için çalışmalar yapılması kullanıcılar tarafından beklenmektedir.
  • Saptanan bu verilere göre; kütüphane ortamlarının kullanıcılara daha iyi tanıtılmasının gerekliliği ve hizmetlerin kullanıcılara duyurulması konusunda çalışmaların yapılması için kütüphane personellerinin daha elverişli adımlar atması gerektiği düşünülmektedir.
  • Potansiyel kullanıcıya doğru hizmeti verebilmek için öncelikle kütüphane ortamını tanıtmak ve hizmetleri kullanıcı odaklı geliştirmeye yatkın personeller ile kütüphane mekânını kullanıcıya sunmak gerekmektedir.
  • Bilgi toplumunun dijital dünyasına uygun kütüphane tutundurma faaliyetleri yapıldığı gibi bu faaliyetlerinin takip edilmesi ve sürekliliğinin sağlanması kullanıcıyı kütüphane ortamına çekmede yarar sağlayacaktır. Örnek olarak; kütüphane web sayfaları hazırlanabilir ve ücretsiz bir hizmet ile mekâna ya da bir alana ihtiyaç duymadan kullanıcıya belli aralıklarla kütüphane hizmetlerinin tanıtımı için internet aracının sağladığı imkânlar ile kütüphane personelleri kullanıcılara hizmet verebilmektedir.
  • Hizmet üreten kurumlardan biri olan halk kütüphanelerinin, sunmakta olduğu hizmetlerden yaralanamayan ya da haberdar olmayan yarıdan fazla potansiyel kullanıcı bulunmaktadır. Bu duruma yönelik olarak; halk kütüphanelerinin hizmet niteliğini düzenli ve sistemli bir şekilde ölçülmesi gerekmektedir.
  • Toplumda halk kütüphanelerinin, varlığını sürdürebilmesi ve hizmetlerini sürekli olarak duyurabilmesi için kitap fuar açılışı, sergi ve gösteriler sunma, broşür hazırlama, okuma yarışmaları ya da kampanyaları, toplumdaki bireyler ile iletişim kurmak için etkinlik düzenleme ve kütüphane web sayfası oluşturulması gibi tutundurma faaliyetlerinin artırılması beklenmektedir.
  • Halk kütüphanelerinin ve çocuk kütüphanelerinin toplumda yaşayan bireylerin okuma oranını ve okuryazarlık becerilerini geliştirmeleri açısından masal okuma etkinlikleri, çevrimiçi eğitim çalışmalarının artırılması gerektiği öngörülmektedir.
  • Halk kütüphanelerinin önemli bir yere sahip olan özellik, insanların kütüphane ortamında bir araya gelmeleri ve birbirleri arasında iletişim kurmalarıdır. Ancak anket veri sonuçlarına dayanarak kullanıcıların çoğu kendi çevresiyle iletişim kurmayı tercih etmekte olduğu kanıtlanmaktadır. Bireysel olarak tanımadığı kullanıcıların yer aldığı etkinliklere katılma oranı arkadaşlarıyla buluşma oranından düşük olması bu durumu ispatlamaktadır.
  • Kitap okuma oranının diğer oranlardan en düşük olması nedeni ile halk kütüphanelerinde okuma faaliyetleri maksimum seviyelere çıkartılmalıdır. Bunun için kütüphanelerde cazip ödüllü okuma faaliyetlerinin yaygınlaşması önerilmektedir.
  • Kütüphane hizmetlerinde seminer, toplantı, konferans gibi etkinliklerin artması ve potansiyel kullanıcıların bu tür etkinliklerden haberdar olmaları için çalışmalar yapılması beklenmektedir.
  • E-kaynakların ( e-dergi, e-kitap, e-tez, veri tabanı vs.) kullanımı hakkında kullanıcılar bilgilendirilmeli ve kullanım oranını artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Halk kütüphaneleri ve çocuk kütüphaneleri, toplumda bir değer niteliği haline dönüşebilmeleri için hedef kitlelerinin ilgilerini çekebilecek hizmetler geliştirmesi beklenmektedir.  Bunun için kütüphane merkezleri iyi bir hizmet strateji yolları belirlemeli ve sivil kuruluşlarla işbirliği kurarak toplumun geneline yayılım göstermelidir.

 

Yazan:

TUĞBA ORMANCI

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi/Bilgi ve Belge Yönetimi