Yağız’la ilk kütüphane programımız ve izlenimlerim

Yağız’la ilk çocuk kütüphanesi ziyaretimizi Yağız 7 aylıkken yaptık. Düzenli bir hikaye saati programına katılmak için desteksiz oturmasını beklemiştim. Ancak, programa katılan 4, 5 aylık bebekleri görünce aslında biraz geç bile kaldığımı düşündüm.
Evimize on dakika yürüme mesafesindeki halk kütüphanesinde (Sikago Halk Kutuphanesi-Uptown Branch) geniş bir alan çocuk bölümü olarak ayrılmış. Burada yaşlara göre düzenlenmiş okuma ve oyun programları var. Bizim katıldığımız program 0-12 ay bebekler içindi.

İlk 15 dakika bebekler serbest oyun oynadilar, sonrasında, anneler bebekleri giydi ve dans ettik. Ardından çok bilinen çocuk şarkılarını hep beraber söyledik ve bebekler çıngıraklarla ritm tuttu. Yağız’ın cıngırakla ritm tutmayı ögrenmesi de bu programlarla oldu (etkileşimle ögrenme). Son 15 dakikada, çocuk kütüphanecisi Lauren, büyük resimli renkli bir kitaptan, dikkat çekici sesler ve vurgularla hikaye okudu.
Program bitiminde ebeveynler için hazırlanmış broşürler dağıtıldı. Bunlar; 5 yaşına kadar okunması tavsiye edilen 100 kitap listesi, uyku öncesi şarkıların yazdığı bir kitapcık ve çocuğumuza düzenli kitap okumanın faydalarını anlatan bir broşürdü.
Çok keyifli bu ilk tecrübemizden sonra kütüphanelerin programları vazgeçilmezimiz oldu. Suan Yağız 16 aylık ve daha büyük bebekler için (toddler) düzenlenen hikaye saatlerine katılıyoruz. Bu programlar dışında vaktimiz oldukça da serbest oyun oynamak, kitap karıştırmak, dev legoları devirmek ve yeniden takmak ve tabi ki sosyalleşmek için kütüphanemize gidiyoruz.

Kütüphaneler burada birer yaşam alanı. Çocuklar için düzenlenen bu programlar ebeveynler için de bir sosyalleşme ve paylaşım platformu oluyor. Tüm bu imkanlara ücretsiz, sınırsız ve ne zaman istersek ulaşabilmek paha biçilemez.



Yazan: Beyza AKSU DÜNYA