Bir haftadır ailemin yaşadığı Afyonkarahisar’da tatildeyim. Kütüpanne’de geçtiğimiz günlerde yayınlanan çağrı üzerine kızım Zeynep Zühre ve arkadaşı Sait ile birlikte bulunduğumuz şehirde çocuk kütüphanesi arayışına giriştik ve şehrin en büyük çocuk kütüphanesine gidip orayı keşfettik.

Gedik Ahmet Paşa Kütüphanesi, Afyonkarahisar’ın en eski kütüphanesi ve son yıllarda talep üzerine 0-6 yaş çocuklar için okuma bölümü açmışlar.


Benim orta okul yıllarında sıkça uğradığım, çok soğuk bir bina ve soğuk yüzlü bir görevlinin olduğunu hatırladığım yere çocukları götürürken açıkçası biraz tereddüt ettim fakat içeri girip o tatlı çocuk okuma alanını görünce içim neşe doldu. Kızımın iki buçuk yaşından bu yana kütüphane içinde gezinmek ve kitap kokusu almak gibi onu mutlu eden faaliyetleri var. Fakat arkadaşı Said, ilk defa bir çocuk kütüphanesine girecek, kütüphane kartı çıkaracak ve böyle bir ortamda masal dinleyecekti. Tereddütlerimin ana nedeni buydu aslında. Ancak; eski kütüphanelerden pek eser kalmamıştı. Genç kuşak herşeyi değiştirmiş. Güler yüzlü genç bir memur kütüphane hakkında bize bilgi verdi.

Yeni açılan çocuk bölümünün tasarımı ve oturma köşeleri, kitaplıkların tren 🚂 şeklinde oluşu ve yayınların her yıl yenilenmesi güzel olan yanıydı.

İki okuma köşesi ve dinlenme bölümü çocuklar için yastıklarla döşenmiş.

Tek eksik kısmı okuyucular anneler ve dinleyiciler yani çocuklar… Bir de oyun alanı olsaymış daha iyi olurmuş dedik ve isteğimizi kütüphane sorumlusuna ilettik. Bir daha ki gelişimizde bulabileceğimizi söyleyerek bizi mutlu ettiler.

Kütüphanenin içinde faaliyet alanı da yapılmış ama talep yok. Kızımla bir çok kitap seçtik ve birlikte masal okuduk. Ah ne güzel olurdu masal atölyesi yapılsa, anneli-çocuklu diye düşündüm, ama bunun için masal meraklısı çocuklar ve aileleri olmalı. Varsa bile burayı bulmaları gerek ama maalesef. Üzücü tabii burayı keşfetmek gerek diye düşünüp yazmaya karar verdim. Afyon’da bulunan aileler gidip çocuklarıyla harika zaman geçirebilirler ve daha çok güzelleştirebilirler burayı.

Biz yüzümüzde tebessüm ve umutla çıktık. Tabi eksik yönler de yok değil ama talep etmezsek olmuyor. Örneğin, yaşı ileri bir memurun ‘çocuklar ancak kreşe gidiyorlarsa kitap alabilirler’ demesi ve bizim yaşadığımız şok cabası . Durumu başka bir memura anlatmamız ve tavrıyla ilgili yanlışları bildirmemizle ilgili sorunun çözümünü talep etmemizle çözüme ulaşması. Talep arz meselesi. Neden talep edilmiyor kütüphaneler diye düşündüm?! Acaba insan tavrından mı ? Talep edilmeyen yerler gelişemiyor,ne mekan ne de insan davranışları bakımından, gelişemeyen yerler ise talep edilmiyor. Kısır döndü. Bu döngüyü yine bilinçli aileler değiştirecek. AVM’ler parıltılı ışıklarıyla daha da talep görüyor. Yoran, harcamaya teşvik eden, geliştirmekten ziyade gerilemeye neden olduğunu düşündüğüm AVM’ler, maalesef kütüphaneleri gölgede bırakıyor. İşte tam da bundan dolayı Gedik Ahmet Paşa Halk Kütüphanesinin çocuk bölümünü görüp tanıtmak istedim.

Annesinin ilk çocukluk kütüphanesine kızımın da gitmesi, birlikte masal okumamız günün en güzel anıydı. İlk kütüphane kartını aldığım yerde artık kızım Zeynep Zühre de kayıtlıydı bu daha da heyecan vericiydi . Daha çok kütüphaneler artsın, okuyan çocuklar ülkemizi dünyamızı geliştirsin dileğimle.
Yazarı: Havva Durgu Irmak
*Tüm hakları saklıdır. kutupanne.com izni olmaksızın bu dokümanın tamamı veya belli bir bölümü hiçbir şekilde basılı veya herhangi diğer bir elektronik ortamda kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz, çoğaltılamaz ve kopyalanamaz.